#finlandiya'dabiryıl

Finlandiya'da yaşamaya başlayalı tam 1 sene oldu...

Geçtiğimiz bir yılda neler yaptık, neler gördük ve deneyimledik, tüm bunları derlediğimiz biraz istatiksel, biraz sözel, biraz tarihsel bir paylaşım geliyor...

Geldiğimiz ilk hafta önce kendimize bir ev bulduk. Ev için eşyalarımızı aldık ve ilk evimize taşındık. Semih işe başladı. Maistratti, Kela, TE Ofis, Vera, Polis gibi kamu kurumlarını ziyaret ettik, Finlandiya'ya hoşgeldiniz işlerini halletmek için. 

Ve Finlandiya'ya hoş geldik...

İlk ayımızda Baran Ege kreşe başlamadığı için etkinliklerden etkinliklere koştuk, facebook sosyalleşmemizde bize çok yardımcı oldu. Oyun alanlarını, çocuk müzelerini keşfettik, hatta bazen otobüse binip, başka bir oyun alanı olsun diye, yeni yerlere gittik. Ve Finlandiya'nın ne kadar çocuk dostu bir ülke olduğunu deneyimledik.

Yine ilk ayımızda şu an hala görüştüğümüz arkadaşlarımız ile tanıştık. İlk ayımız biraz keşif, biraz yerleşmek, hayatımızı kurmak, yaşadığımız yeri anlamak ile dolu bir ay oldu.

Geçtiğimiz bu bir senenin bizim için en güzel, en özel olayı, tabiki Özgür Efe'nin doğumu oldu. Onunla daha mutlu olduk. Birbirimize alışmanın zorluklarını da yaşadık bolca, birlikte öğrendik, büyüdük ve 4 kişilik bir aile olduk.

Baran Ege'nin 4. yaşını, doğum gününü kutladık.

Helsinki'de, Espoo'da olan müzeleri, parkları, ormanları, gölleri, sahilleri keşfettik, kiraz çiçeği festivali, world village festivali, çocuk festivali, jazz konseri, Nightwish konseri, curling maçı, Midsummer, Vappu, Christmas marketleri gibi bir çok sosyal, kültürel, geleneksel etkinliklere katıldık.

Finlandiya'ya has deneyimlerimiz oldu, özellikle Semih'in sauna ve donmuş göl deneyimi, benim Asahi öğrenmiş olmam, Özgür Efe'nin Fince müzik etkinliklerine katılması, Baran Ege'nin buz pateni öğrenmesi ve kreşinde her hafta buz patenine gitmesi ve ailecek donmuş denizin üstünde yürümemiz... 

Kızakla kaydık, kano yaptık, buz patenlerimiz ile buzun üstünde durmaya ve kaymaya çabaladık, Baran Ege bisiklet sürmeye başladı, ormanda çok defa yürüyüşler yaptık, gölde yüzdük, anne-bebek yogası yaptık Özgür Efe ile...

Fince konusuna gelirsek, hala google translate kullanıyoruz :))) yani Fince bilgimiz baya başlangıç düzeyinde, tabi bu ben ve Semih için geçerli. Baran Ege ise artık Fince konuşuyor.

Stockholm'e (İsveç), Tallinn'e (Estonya), Turku'ya, Porvoo'ya, Lohja'ya, Jarvenpaa'ya, Kirkkonummi'ye (Finlandiya) gittik, gezdik. İki defa da Türkiye'ye gittik (Temmuz'da ve Aralık'ta), ailelerimizi ve arkadaşlarımızı gördük, bu ay tekrar gideceğiz. Biri İsveç'ten ikisi Türkiye'den üç arkadaş ziyaretimiz oldu, Helsinki'de buluştuk.

Saç kesmeyi, her tür ev ve araba işini (tamirat, tadilat) yapmayı öğrendik, ya da bildiklerimizi uygulamaya başladık.  

Burada yaşadıklarımızı hep hatırlamak için bir Instagram hesabı açtık, "osbefinlandiya", Finlandiya'daki yaşantımızı ya da Finlandiya'yı anlatan paylaşımlar yapıyoruz, 4000 takipçisi oldu.

Geçtiğimiz bu bir senede, Finlandiya'yı çok sevdik, Türkiye'yi çok özledik...